Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kur'an ve Samiler -III-

  Peygamberler İbrani ifadesi Kuran’da geçmemekte ve fakat İsrailoğulları ile Yahudi ifadeleri pek çok ayette farklı kullanımlarla geçmektedir. Yukarıdaki ayırımdan hareketle Kuran’a bakıldığında görülecek ilk farklılık Sami geleneği içindeki bu peygamberlerin bir kısmının İbrani bir kısmının İsrailoğulları diğer bir kısmının ise Yahudilere gönderilen peygamberler olduğudur. Ancak Kuranda geçen peygamberlerin neredeyse tamamının Sami peygamberler olduğunda pek bir şüphe bulunmamaktadır. İnsanlığın ilk atası Hz. Adem ve Zülkarneyn gibi bir iki isim istisna edilecek olursa bu temel yargıyı bozacak aksi bir durum söz konusu değildir. Gerçi bazı araştırmacılar, Kur’an’da “önceki sayfalar” (87/18) ya da “önceki kitaplar” (26/196) ifadelerinden Hint kutsal kitaplarının kastedilmiş olabileceğine yönelik görüşler ileri sürmüşlerse de bunun iddiadan öte bir karşılığını göstermek zordur. Muhammed Hamidullah (ö. 2002), Kur’an’da adı geçen Zülkifl peygamberin Buda’ya, Tîn sûresinde geçen “...

Kur’an ve Samiler -II-

Kur'an’da, Hz. Musa’dan sonra, en çok zikredilen ikinci peygamber Hz. İbrahim’dir. Ondan bu denli çok bahsedilmesinin (69 kez) bir kısım nedenleri olmalıdır. Genel bir çerçeve sunmak için önce ondan nasıl bahsedildiğine kısaca bakalım: Daha genç yaşında iken Güneş'e, Ay'a, yıldızlara tapmadığı, Hanif olduğu ve Allah'ı tanıdığı, kendilerine bile faydası olmayan putları kırdığı, babasının adının Azer olduğu, ateşe atıldığı ve ateşin onu yakmadığı, kuşları diriltmek için onları dört bir yana dağıttığı, ailesini verimsiz ve ıssız bir coğrafyaya (Mekke) bıraktığı, oğlu İsmail ile Kabe’yi inşa ettiği, tüm insanları hac etmeye davet ettiği, gördüğü bir rüya üzerine oğlunu kurban etmeye kalktığı, Lut kavmine gelen elçilere endişelendiği, özellikle evlatlarından peygamberler gönderildiği, İshak, Yakup, Yusuf ve esbat olarak nitelenen kutlu bir soya sahip olduğu, onlara kitap verildiği, bunun için kendi soyuna dua ettiği, soyundan imamlar gelmesini istediği ve nihayet çok ilerlem...

Kuran ve Samiler -I-

 Başlıkta yer alan Samiler, Irak ve Suriye başta olmak üzere Arabistan’dan Afrika’ya kadar uzanan coğrafyada özellikle Mezopotamya ve Orta Doğu halkaları için kullanılan etnik ve ırksal bir adlandırma olsa da din ve inanç bağları da baskın olan büyük bir gelenektir. Samiler ( semitic ), tarih içinde Akadlar, Babilliler, Asuriler, Amurrular, Aramiler, Süryaniler, Ken‘aniler, Nebatiler, Fenikeliler, İbraniler, Araplar ve Habeşler gibi çok geniş toplulukların tamamını kapsayan bir çatı kavramdır. Birbirinden bunca farklı topluluğun bu kavramın altında ele alınması, 19. yüzyılda başlayan arkeolojik belgelerin çözümlenmeye başlamasıyla özellikle bu kavimlerin dilleri arasındaki benzerlik karşılaştırmalı çalışmaların yapılmasıyla ortaya çıkmıştır. Ancak bizi burada ilgilendiren Sami dillerinin ve ırklarının tarihsel süreçteki gelişimi değil, özellikle din ve inanç bağlarıdır. Kur’an’da Sami topluluklarına ilişkin onlarca hatta yüzlerce ayet; onların kimlikleri, peygamberleri, din adamlar...

Kuran’da “zenim” kelimesinin anlamı üzerine

Kur’an’da 23 sene Velid bin Mugire aşağı As bin Vail yukarı deyip bütün kadrajını Hicaz-Taif-Medine’ye sıkıştırmış ve insanlığa son söyleyeceği sözün çapı oradaki 3-5 lavuk müşrik. Ve o müşrike Kur’an’da öyle küfürler var ki. Bir tanesini okuyayım mı size Kalem Suresi… Hem kel hem fodul ve üstüne üstük piç… Ama tabii meale öyle yazamazsınız. ‘Soysuz’ yazacaksınız. Aç. Adres de vereyim. Ferrâ’nın ‘Meâni’l-Kur’ân’ını aç, İbn-i Kuteybe’yi aç, nereyi açarsan aç. Nesebi bilinmeyen, onun bunun çocuğuna ‘zenîm’ denir Arapça‘da. İlahiyatçı yazar, Prof. Dr. Mustafa Öztürk tarafından ilk kez 2020 yılında bir konuşmada dile getirilen bu ifadeler geçtiğimiz günlerde bir kısım farklı muhatapların konuya dahil olmasıyla tartışmayı daha da alevlendirmiş ve bu tartışmalar boyunca Kuran sadece bir dolgu malzemesi olarak kullanılmaktan başka bir işe yaramamıştır. Tartışmanın odak noktası, Kalem suresi 13. Ayette geçen zenim ifadesinin piç anlamına gelip gelmemesidir. Öncelikle Öztürk gibi velut b...