Sebe suresi 19. Ayette geçen şu ifadeler Arap toplumunun kabile yapısına vurgu yapmakta ancak çok daha önemlisi Arap yarımadasındaki sosyolojiyi çok açık biçimde yansıtmaktadır.
·
(فجعلنهم
احاديث و مزقنهم كل ممزق)
·
“onları efsanelere
çevirdik, darmadağın ettik.” (Sebe 36/19)
Ayette iki kelimeye aşırı vurgu yapmaktadır: ehadis
ve mezzakna. Birinci kelime Türkçeye de geçmiş olan hadise’nin
çoğul formu olup, söz, kelam anlamına geldiği gibi olay,
hadise, efsane anlamına da gelir. Ayetin siyak ve sibakı efsane
anlamına daha uygun düşmektedir.
İkinci ifadenin geçtiği (مزقنهم
كل ممزق) mezzekna ise parçalamak anlamına gelmektedir. Kuran’da
iki kez tekrar edilen bu kullanımın ikisi de Sebe suresinde geçmekte ve olumsuz
bir anlamda kullanılmaktadır. Türkçede “parça parça etmek” ifadesi “yok etmek,
imha etmek, ortadan kaldırmak” gibi anlamlara gelse de ayetteki kullanımı
olumsuz görünmektedir. Ancak sanılanın aksine bu ifade, hakiki anlamdan ziyade
mecaz anlamıyla kullanılmakta ve olumsuzluk ortadan kalkmaktadır.
Müfessirlerin ayette geçen mezzakna ifadesinin fiil formu
olan temezzaka ifadesini “fırkalara bölündü” anlamında tefarreka
(fırka) olarak açıklamaktadırlar.
· “Sebe’nin kolları darmadağın oldu!” (ذهيوا ايدي سبأ) (Zemahşeri, Keşşaf, 5/496).
· “Sebe’nin kolları oraya buraya dağıldılar.” (تفرقوا ايادي سبأ) (Zemahşeri, Keşşaf, 5/496); Razi, Mefatih, 25/254)
·
“Katade ‘mesafe olarak
uzaklaştık’ demiştir”. (وقال قتا دة، "وفرقنا بالتباعد")
(Ebu Hayyan, Bahru’l-muhit,
7/262)
· “Onları yeryüzünün her yerine dağıttık.” (فرقناهم
في كل وجه من البلاد كل التفريق) (İbn Cevzi, Zadül-mesir, 6/449;
Şevkani, Fethü’l-kadir, 4/426)
·
“Onları her yana dağıttık”.
(اي فرقناهم في كل وجه). (Semerkandi, Tefsir, 3/71)
Kullanımın en güzel karşılığını veren merhum Elmalılı “didik
didik dağıttık” demektedir.
Peki bu ne anlama geliyor?
Aslında bu ifade Yemen bölgesinde yaşayan Arapların
yarımadanın dört bir yanına dağılmasını ima eden, bir bakıma nüfus
hareketlerine işaret etmektedir. Birkaç ayet öncesinde (سَيْلَ الْعَرِمِ)
(36/19) şeklinde anlatılan Yemen’deki Me’rib seddinin bir sel felaketi ile
yıkılması sonrasında bölgede yaşayan Yemenlilerin farklı coğrafyalara
dağılmasını ve göç etmesini dile getirmektedir.
Siyer ve İslam kaynaklarının verdiği bilgilerle uyumlu bu
tasvire göre kuzey bölgesinde yaşayan Gassaniler, Suriye ve Şam bölgesine
Lahmiler ise Irak ve havalisine Yemen’den göç ederek gelmişlerdir. Yani
bölgenin asli unsurları değildirler. Üstelik sadece Gassaniler ve Lahmiler de
değil; orta Arabistan bölgesinde büyük bir konfederasyon kuracak denli güçlenen
Kindelilerin de çıkış yeri yine Yemendir. Onlar da çok önceden Yemen’den
çıkarak yarımadanın farklı bölgelerine göç etmişlerdir. Dahası Medine’de
yaşayan iki Arap kabilesinden Evs ve Hazrecliler de Yemen menşeli topluluklardır.
Siyer kaynaklarının verdiği bu bilgiler müfessirler
tarafından da teyit edilmekte; onlar da Sebe suresinin 19. Ayetini bu
istikamette yorumlamaktadırlar:
· “Gassaniler Şam’a yerleşti, Ensar Medine’ye yerleşti, Huzaa Tihame’ye Ezd kabilesi ise Umman’a yerleştiler.” (غسان فقد لحقوا بالشام، واما الانصار فلحقوا بيسرب، واما خزاعة فلحقوا بتهامة، واما الازد فلحقوا بعمان). (Taberi, Camiu’l-beyan, 19/267; Suyuti, Dürrü’l-mensur, 12/201 )
· “Gassan (kabilesi) Şam’a, Enmar Yesrib’e, Cuzam Tihame’ye, Ezd de Umman’a göç ettiler.” (لحق غسان بالشام وانمار بيسرب وجزام بتهامة والازد بعمان). (Zemahşeri, Keşşaf, 5/498; Ebu Hayyan, Bahru’l-muhit, 7/262; Salebi, el-Keşf vel-beyan, 85).
·
(ثم
ارتحلوا عنهم فتفرقوا في البلاد). “Onlar yola çıktılar ve (muhtelif) şehirlere
dağıldılar.” (İbn Kesir, Tefsir, 11/278).
·
“Gassan Şam’a iltihak etti,
Enmar Yesrib’e, Cuzam Tihame’ye, Ezd de Umman’a ilh.” (Elmalılı, Hak Dini,
4/616)
·
“Sebe kabileleri
yurtlarından ayrılıp Arabistanın başka bölgelerine göç etmeye başladılar. Beni
Gassan Suriye ve Ürdün’e, Evs ve Hazrec Yesribe, Huzaa da Cidde yakınlarındaki
Tihamneye yerleşti. Ezd kabilesi Umman’a gitti. Beni Lahm, Cüzzam ve Kinde
kabileleri de başka yerlere göç etmek üzere yurtlarını terk etmek zorunda
kaldılar.” (Mevdudi, Tefhim, 4/519).
Hz. Peygamberden nakledilen bir kısım hadislerde konu benzer
benzer niteliklerde sunulmaktadır. Söz konusu rivayet şu şekildeydi:
·
“Bir kişi Hz. Peygamber’e
gelerek ‘Sebe nedir, bir yer mi yoksa bir kadın mı?’ diye sormuştur. O da ‘Çocuklarından
altısı Yemen, dördü de Şam taraflarına yerleşen Araplardan on çocuklu bir adam’
buyurmuştur. Şam’a yerleşenlerin Lahm, Cüzâm, Gassân ve Âmile; Yemen’e
gidenlerin ise Ezd, Eş‘arûn, Himyer, Mezhiç, Enmâr ve Kindeliler olduğunu
belirtmiştir.”
·
(فقال
رجل يا رسول الله وما سبأ ارض او امراة قال ليس بارض ولا امراة ولكنه رجل ولد عشرة
من العرب فتيامن منهم ستة وتشاءم منهم اربعة، فاما الذين تشاءموا فلخم وجذام وغسان
وعاملة واما الذين تيامنوا فالازد والاشعريوا وحمير وكندة و مزحج وانمار. فقال رجل
يا رسول الله وما انمار قال الذين منهم خثعم و بجيلة.) (Tirmizi, Sünen,
Tefsir, 34, Hadis no: 3222; Ebu Davut, Sünen, Huruf", Hadis no:
3988:
İbn Kesir, ilgili ayetin geçtiği
Sebe suresini anlattığı bölümde Sebe isminin aslında Yemen’de yaşayan tüm
kabileleri içine alan ortak bir ad olduğunu söylemektedir:
·
“Burada Sebe’den kastedilen
tüm Arap kabileleridir.” (والمقصود ان سبأ يجمع هذه القبائل كلها.).
(el-Bidaye ve’n-nihaye, 3/109).
Yorumlar
Yorum Gönder